Topluluğun gücüne kalpten inanıyorum. Bu bir “inanç” meselesi de değil zaten, bu gücü defalarca deneyimledim ya da buna tanık oldum. İnsanlar zamanı ve gücü yettiğince el attığında saman, kütük, toprak vb malzemeli bir evin kısa sürede inşa edilişi mesela. Ya da koca bir sahilde yıllar içinde birikmiş çöplerin birkaç saatte temizlenişi. İletişimi sağlayan, organizasyonu yapan, dağıtımı üstlenen kişilerin çabasıyla çiftçilerden doğrudan yoksulların mutfağına ulaşan gıdalar. 3-5 kişiyle başlayan cılız ama kararlı bir direnişin binlerin desteğiyle sonuca  ulaşması gibi toplumsal ya da bir kişinin günler geceler boyunca katılmayı hayal ettiği paralı bir etkinliğe kısa sürede toplanan 10’ar liralarla katılabilmesi gibi özel örnekler.

Fotoğraf: Obaruhu

Fotoğraf: Obaruhu

Bugünlerde topluluk desteği denince “kitle fonlama” anlaşılıyor hemen. Oysa topluluk dayanışması çok çeşitli biçimlerde tezahür edebiliyor: Aracısız şekilde doğrudan temiz gıda üreten üreticiyle şehirdeki tüketiciyi buluşturan gıda toplulukları; açgözlü şirketlere karşı verilen çevre mücadeleleri; şehirlerarası seyahat edenlerin taşınacak ufak tefek kargoları ücretsiz sahiplerine ulaştırması; internetteki gruplarda birbirinin sorunlarına çare bulan insanlar; yurdundan uzak düşmüş göçmenlerin karnını doyuran mutfaklar gibi sayısız örnek mevcut.

Ekofil’i hayal ederken yayınlanacak kitapların seçiminden editoryal işlere, basılmış kitabın dağıtımından duyurulmasına ve satışına, her noktada topluluğun destek vereceği bir modele odaklandık. Şehirde ve kırsalda gıda, mimari, peyzaj tasarımı, atık yönetimi, canlı hakları, toplumsal esenlik vb konularında kafa yoran, çalışmalar yapan kişiler deneyimlerini kitaplaştırsalar ne güzel olur dedik. Yurtdışında yayınlanmış birbirinden güzel kitaplar dilimize çevrilsin dedik. Bir tornadan çıkmış gibi duran çocuk kitapları şenlensin dedik. Bunu başkaları da istiyorsa, herkesin vereceği ufak desteklerle, 2 saatini ayırıp aracıyla kitap taşıyarak, mekânını kitap dağıtımına açarak, kitapların duyurusunu yaparak, hiç olmadı kitapları ön siparişle satın alarak bu hayal gerçekleşir, dedik. Hakikaten isteniyorsa olur, olmuyorsa zaten istenmiyordur, dedik. Bu şekilde kitap yayınlayabilen ve varlığını sürdürülebilir kılan bir oluşumun başka girişimlere de örnek olacağını varsaydık.

İlk kitabımızın ön sipariş süreci  başladı. Kitaplarımızın iki ana maliyeti olacak; baskı maliyeti ve emek maliyeti. Her kitapta ön sipariş süreciyle bu maliyetin en az yarısını toplamayı, geri kalanını da satışlarla sağlamayı hedefliyoruz. Duruma göre, yeterli ön sipariş gelmeyen bazı kitapları sadece e-kitap olarak yayınlamayı düşünüyoruz. İlk kitabımız olan Tohum Alma ve Saklama El Rehberi için ön sipariş süreci gayet iyi gidiyor; on gün içinde maliyetin 3/4’ünü çıkarmış durumdayız. Ekofil’in kuruluşu ve devamlılığı için de çeşitli masraflar olacak, dolayısıyla ön sipariş almaya devam ediyoruz. Tüzel kişiliğimiz netleşene dek bu hayalin gerçekleşmesine destek olmak üzere bize kapılarını açan Alef Yayınevi ile işbirliği halinde olacağız.

Güzel başladık, tanışacağım yeni insanlar, kurulacak dayanışmalar, birbirinden ilginç sürprizler beni heyecanlandırıyor.

 

Pin It on Pinterest